Fahrettin Kerim Gökay Cad.

Yazıcı Apt. No:111 D:2 Kadıköy | İstanbul

+90 539 914 23 10

uckun@burakuckun.com

Pts - Cts: 10:30 - 18:00

Randevu ve İrtibat Saatlerimiz

Savunma Mekanizmaları Nelerdir – Psikolojideki Yeri ve Önemi

Savunma mekanizmaları, bireyleri anksiyete duyguları, özsaygı tehditleri, rahatsız edici düşünceler, stres ve içsel çatışmalar gibi zorlayıcı duygusal durumlarla başa çıkmak için bilinçdışı olarak kullandığı psikolojik tepkilerdir. İlk defa Sigmund Freud tarafından tanımlanan bu mekanizmalar, kabul edilemez olarak algılanan düşünce ya da duygulardan kaynaklanan anksiyeteyi azaltmak için, ego tarafından kullanılır. Bu mekanizmalar biz farkında olmadan gerçekliği çarpıtarak, içsel çarpışmadan kaynaklanan durumları daha yönetilebilir hale getirir.

Bu makalemizde, savunma mekanizmalarını tanımlayarak, işlevlerini ve psikolojik sağlık üzerindeki etkilerini ele alacağız. İlişkilerde savunma mekanizmalarının rolünden, sağlıklı ve engelleyici türlerine kadar birçok konuya değineceğiz. Ayrıca, kişisel gelişim için yapılması gerekenler ve terapi türleriyle beraber, reddetme, regresyon, projeksiyon, yer değiştirme, izolasyon, rasyonalizasyon, bastırma, içselleştirme, entelektüelleştirme gibi bazı savunma mekanizmaları türlerinden bahsedeceğiz.

Yazı İçeriği:

Savunma Mekanizmalarının İşlevleri

Savunma mekanizmaları, bireylerin psikolojik sağlığını korumada önemli bir role sahiptir. Adaptif (uyum sağlayan) veya maladaptif (uyumsuz) olabilir. İnkâr, yer değiştirme, baskılama, projeksiyon, entelektüelleştirme ve rasyonalizasyon gibi temel savunma mekanizmalarının işlevlerini anlamak, davranışlarımızı anlamlandırmamıza yardımcı olur.

Olgun ve Olgun Olmayan Savunma Mekanizmaları

Modern araştırmalar, savunma mekanizmalarını olgun ve olgun olmayan tipler olarak sınıflandırır. Olgun olmayan savunma mekanizmaları arasında yer değiştirilmiş agresyon, inkâr, projeksiyon ve kaçınma bulunur. Olgun savunma mekanizmaları arasında mizah ve süblimasyon yer alır.

Savunma Mekanizmalarının İşlevsellikteki Rolü

Savunma mekanizmaları, özellikle sıkıntı adaptasyonu ve ruh sağlığı müdahalelerinde psikolojik sağlık ve psikolojik işlevselliğin korunmasında hayati bir rol oynayan uyum sağlayıcı süreçlerdir.

Daha adaptif savunma işlevselliğini teşvik etmek, psikolojik sağlamlığı artırabilir ve durumsal stresin zararlı etkilerini hafifletebilir.

Bilinçdışı İşleyiş

Savunma mekanizmaları kişiyi kaygı yaratan, özsaygı tehditleri içeren ve rahatsız edici düşüncelerden koruyan bilinçdışı psikolojik stratejilerdir. İçsel stres ve çatışmayı azaltmak için bilinçdışı olarak çalışırlar ve id ile süperego arasındaki çatışmaları hafifletirler.

Savunma mekanizmaları, ego’nun id tarafından oluşturulan istek ve talepler, kısıtlamalar ve ahlaki standartlarla baş edemediği durumlarda devreye girer.

Yaşam Evrelerindeki Süreklilik ve Değişim

Savunma mekanizmaları, yaşamın bir evresinden diğerine devam edebilir. Stresörlerle karşılaşıldığında, daha erken evrelere gerileyebilir veya zamanla evrilebilir.

Savunma mekanizmalarının erken tanımlanması, kişilik bozukluklarının gelişimini öngörmeye yardımcı olabilir. Özellikle ergenlik döneminde belirginleşen savunma mekanizmaları, yetişkinlikteki kişilik bozukluklarının habercisi olabilir.

Bu işlevlerin anlaşılması, bireylerin kendi savunma mekanizmalarını tanımalarına ve psikolojik sağlıklarını korumak için daha bilinçli adımlar atmalarına olanak tanır.

Savunma Mekanizmalarının Psikolojik Etkileri

Savunma mekanizmalarının psikolojik sağlık üzerindeki etkileri, bireylerin kişilik gelişiminden ilişkilerine kadar oldukça geniş bir yelpazede incelenebilir. Bu defans mekanizmalarının ilişkiler üzerindeki olumsuz etkileri ele alınmadığında, bireylerin ilişkilerinde olumsuz sonuçlara yol açabilir. Partnerleri birbirinden uzaklaştırarak ilişkinin temellerini aşındırabilir; davranışların altında yatan geçmiş deneyimlerden kaynaklı gerçekle ilgili farkındalığı engelleyerek ilişki gelişimini ve samimiyeti zorlaştırır.

Savunma mekanizmaları, bireylerin sağlıklı davranışlar geliştirmelerine ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunabilecek şekilde yönetilmesi gereken karmaşık süreçlerdir. Bu mekanizmaların farkında olmak, onları etkin bir şekilde yönetmeye ve bireylerin daha sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olur.

Savunma Mekanizmalarının Destekleyici ve Engelleyici Türleri

Savunma mekanizmalarını tanımak ve anlamak, bireylerin kendilerine dair farkındalıklarını artırır ve davranışlarını daha iyi anlamalarını sağlar. Bu mekanizmaların sağlıklı ve engelleyici türlerini ayırt etmek, kişisel gelişim ve duygusal sağlık için oldukça önemlidir. Bu mekanizmaların türlerini şu şekilde gruplandırabiliriz:

Adaptif (Destekleyici) Savunma Mekanizmaları:

  • Mizah: Zor durumları hafifletmeye yardımcı olur, stresi azaltır ve ruh halini iyileştirir.
  • Özgecilik – Altruizm: Bireylerin kendilerini kendilerinden büyük bir şeyle bağlantılı hissetmelerini sağlar, stresi azaltır ve genel iyilik halini artırır.
  • Süblimasyon: Olumsuz ya da kabul edilemez dürtüleri daha kabul edilebilir ya da hatta üretken davranışlara kanalize eder.
  • Baskılama (Supression): Rahatsız edici düşünceleri, duyguları veya anıları kontrollü ve bilinçli bir şekilde bilinç dışına itmek. (“Bastırma” savunma mekanizması ile karıştırılmamalıdır).
  • İnkar : Stresli ya da travmatik olaylarla başa çıkmada yardımcı olur. Ancak inkar mekanizması kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede problemlerin çözümünde engel teşkil edebilir.

Maladaptif (Engelleyici) Savunma Mekanizmaları:

  • Bastırma (Repression): Bireyler rahatsız edici düşünceleri, duyguları veya anıları bilinçlerinden bilinçsizce uzaklaştırır. Genellikle uzun vadede zararlı etkilere yol açabilir. (“Baskılama” savunma mekanizması ile karıştırılmamalıdır).
  • Projeksiyon: Bireyler kendi kabul edilemez düşüncelerini ya da duygularını başkalarına atfeder.
  • Yer Değiştirme: Duygular, stres kaynağından daha az tehditkar bir hedefe yönlendirilir.
  • Regresyon: Bireyler, daha önceki bir gelişim aşamasına özgü davranışlara ya da duygulara geri döner.
  • Narsisistik Savunmalar: Aşırı övgü, eleştiri ya da ihmal sonucu gelişen üstünlük duyguları, hak iddia etme, empati eksikliği ve diğerleriyle duygusal bağlantı kuramama.
  • Bölünme (Splitting): Kişinin dünyayı ve içindeki insanları “tamamen iyi” veya “tamamen kötü” olarak gördüğü bir savunma mekanizmasıdır. (“Bölmeleme” savunma meokanizması ile karıştırılmamalıdır). Bu, özellikle borderline kişilik bozukluğu olan bireylerde yaygındır ama herkes tarafından yaşanabilir. Bölünme, bireyin karmaşıklıkla ve belirsizlikle başa çıkma yeteneğini azaltır, çünkü birey herhangi bir ara durum veya gri alanı kabul etmekte zorlanır. Örneğin, bir kişi tarafından yapılan küçük bir hata, onların “tamamen kötü” olarak etiketlenmesine neden olabilir. Veya tam tersi; bir kişiye karşı hissedilen güçlü bir bağlılık, onların tüm hatalarının görmezden gelinmesine yol açabilir.
  • Kronik İnkar: Kişisel gerçeklik, gerçekliği sürekli olarak kaçınarak ya da görmezden gelerek bozulur.
  • Kronik Rasyonalizasyon: Sürekli olarak kişinin kendi davranışları, düşünceleri veya duyguları için mazeret üretmesi nedeniyle bozulmuş düşünme ve sorumluluk eksikliği meydana gelir.
 

Belirli savunma mekanizmalarının aşırı kullanımının hayatınız üzerinde olumsuz etkilere sahip olduğunu düşünüyorsanız psikolojik destek almanız faydalı olabilir.

Kendi Savunma Mekanizmalarınızı Tanımak

Kendi savunma mekanizmalarınızı tanımak için, stres veya rahatsız edici duygularla başa çıkmak için kullandığınız mekanizmaları fark etmeye çalışabilirsiniz. Örneğin, inkar, bastırma, projeksiyon veya yer değiştirme gibi mekanizmaları kullanıp kullanmadığınızı gözlemleyin. Düzenli kendini gözlemleme, davranış kalıplarınızı ve altında yatan savunma mekanizmalarını tanımlamanıza yardımcı olabilir. Günlük tutma, meditasyon veya nefes teknikleri gibi basit ve etkili yöntemler, kendini gözlemlemeyi daha verimli hale getirebilir.

Savunma mekanizmaları ve örnekleriOtomatik olarak bir savunma mekanizması kullanmak yerine, mevcut duygularınızı olduğu gibi kabul etmeye çalışın. Farkındalık pratiği yaparak ve duygularınızla kendinize karşı şefkat göstererek yüzleşmek, onları kabul etmenize yardımcı olabilir.

Sağlıklı savunma mekanizmalarına geçiş yapmak, zihinsel ve duygusal sağlığınızı iyileştirebilir. Böylece ilişkilerinizi de güçlendirebilirsiniz. Kendi inançlarınızı sorgulayarak ve yeni başa çıkma becerileri öğrenerek bu dönüşümü desteklemeye gayret edin.

Arkadaşlarınız, aileniz veya psikoloğunuz ile savunma mekanizmalarınızı tanımlamaya gayret göstermek, bu süreci sizin için kolaylaştırabilir. Terapiler, bireylerin bilinçdışı süreçlerinin, savunma mekanizmalarının farkına varmalarına yardımcı olur. Örneğin, bilişsel davranışçı terapi, gelişmemiş savunma mekanizmalarını tanımlamak ve ortadan kaldırmak için faydalı olabilir.

Kendi savunma mekanizmalarınızı anlamak ve yönetmek, daha güvenli, daha güvenilir ve daha samimi ilişkiler kurmanızı sağlar. Kendi davranışlarınızı ve duygusal tepkilerinizi daha iyi anlamak için destek almak, kişisel gelişim yolculuğunuzda size çok yardımcı olur.

En Yaygın Savunma Mekanizmaları ve Örnekler

  • İnkâr (Denial) : Gerçekliği veya belirli bir durumu kabul etmeyi reddetme durumudur. Örnek: Bir kişi ciddi bir sağlık teşhisi konusunda inkâr içinde olabilir.
  • Baskılama (Repression) : Hoş olmayan düşünceleri, acı verici anıları veya mantıksız inançları unutmayı umarak zihnin derinliklerine gömmektir. Anılar hala davranışları etkileyebilir ve gelecekteki ilişkileri etkileyebilir.
  • Yansıtma (Projeksiyon) : Kişinin kendi kabul edilemez düşüncelerini veya duygularını başka bir kişiye atfetmesidir. Örnek: Bir kişi, kendi hoşlanmadığı duygularını bir iş arkadaşına yansıtarak, onun sözlerini ve davranışlarını olabilecek en kötü şekilde yorumlayabilir.
  • Yer Değiştirme (Displacement) : Güçlü duygu ve hayal kırıklıklarını tehditkar olmayan bir kişiye veya nesneye yöneltmektir. Örnek: Bir kişi, işte kötü bir gün geçirdikten sonra öfkesini çocuğuna veya eşine yöneltebilir. Dedikodu yapmak da bu kapsamda değerlendirilebilir.
  • Regresyon (Gerileme) : Tehdit edildiğinde veya kaygılandığında daha önceki bir gelişim aşamasına geri dönüş yapmaktır. Örnek: Bir kişi, regresyon formunda yatak ıslatmaya başlayabilir veya baş parmağını emmeye başlayabilir.
  • Rasyonalizasyon (Mantığa Bürüme) : İstenmeyen davranışları kişinin kendi “gerçekleri” ile açıklamaktır. Örnek: İşte terfi alamayan bir kişi, zaten o terfiyi istemediğini söyleyebilir.
  • Süblimasyon (Sublimation) : Güçlü duyguları veya hisleri uygun ve güvenli bir nesne veya aktiviteye yönlendirmektir. Örnek: Şiddete meyilli birinin boks dersine kaydolması.
  • Dışsallaştırma : Kişinin kendi içsel çatışmalarını, başarısızlıklarını, hatalarını veya kabul edilemez düşüncelerini müdahale edemeyeceği dış güçlere, diğer insanlara, nesnelere veya dış durumlara atfetme eğilimidir. Örnek: Dersten kalan bir öğrencinin “hoca bana taktı, ondan kaldım” demesi veya başına gelen bir olayı kadere bağlaması.
  • Karşıt Tepki Geliştirme : Kişinin içgüdülerinin tam tersi şekilde davranmasıdır. Örnek: Bir kişi, öfke saldırganlık gibi negatif duygularını gizlemek için aşırı olumlu bir şekilde tepki verebilir.
  • Bölmeleme (Compartmentalization) : Kişinin hayatını birbirinden bağımsız sektörlere ayırarak birçok yönünü korumasıdır. Örnek: Bir kişi iş yerinde çok katı ve etik dışı kurallara sahip bir pozisyonda çalışırken, özel hayatında çok farklı, daha merhametli ve etik değerlere sahip olabilir. Bölümleme, bireyin bu çelişkili durumlar arasında duygusal bir uzaklık oluşturarak işlevselliğini korumasına yardımcı olur. (“Bölünme” savunma meokanizması ile karıştırılmamalıdır)
  • Entelektüelleştirme (Intellectualization) : Kişinin tepkilerinden tüm duyguyu çıkararak sadece nicel gerçeklere odaklanmasıdır. Örnek: Sevgilisi olmayan birinin sevgililer gününün sadece hediye satmak amaçlı uydurulmuş olan önemsiz bir gün olduğunu hararetle savunması.
  • Ödünleme (Telafi Etme) : Çirkin olduğunu düşünen birinin kendini derslerine adayarak üstün bir akademik başarı göstermesi.
  • Bedenselleştirme (Somatizasyon) : Somatizasyon kimi zaman bir savunma mekanizması olarak görülebilir, çünkü bireyin bilinçdışı zihni, kabul edilemez duyguları, düşünceleri ve içsel çatışmaları fiziksel rahatsızlıklar olarak dışa vurur. Örnek: Romantik bir ilişkide yaşanan kıskançlık gibi sorunların veya ayrılığın ardından aşk acısı çeken birinin boyun ağrısı, cilt rahatsızlıkları veya sindirim sorunları gibi bazı fiziksel semptomlar yaşaması. Bu durum, kişinin ilişkisel stres veya duygusal acıyı fiziksel bir şekilde ifade etmesi anlamına gelir.
  • Çarpıtma : Kişinin gerçekleri olduğu gibi değil, kendi işine geldiği gibi anlamasıdır. Örnek: Survivor yarışmasında kötü performansı ve davranışları nedeniyle arkadaşları tarafından sevilmeyip sürekli eleme adayı olarak yazılan birinin, “ben çok güçlü bir yarışmacı olduğun için beni rakip olarak görüyorlar, o yüzden beni elemeye çalışıyorlar” demesi.
  • Saplanma : Gelişimin herhangi bir noktasında takılarak oradan ileri gidememek. Örnek: Anneye aşırı bağlılık nedeniyle evlenememek.

İlişkilerde Savunma Mekanizmalarını Yönetmek

Duyguları ve ihtiyaçları daha etkili bir şekilde ifade etmek için iletişim becerilerini geliştirmek, ilişkilerde savunma mekanizmalarına olan ihtiyacı azaltabilir.

  • Duygusal İfade: Kendi duygularımızı açık ve net bir şekilde ifade etmek, partnerimizle olan ilişkimizde yanlış anlamaları ve gereksiz savunmaları önleyebilir.
  • Aktif Dinleme: Partnerimizin duygularını ve ihtiyaçlarını anlamak için aktif dinleme yapmak, empati kurmamızı ve karşılıklı güveni güçlendirmemizi sağlar.
  • Çatışma Çözümü: İlişkide karşılaşılan sorunları çözmek için sağlıklı iletişim tekniklerini kullanmak, savunma mekanizmalarına başvurma ihtiyacını azaltır.
  • Açık Sözlülük: Düşüncelerimizi ve hislerimizi dürüstçe paylaşmak, ilişkideki şeffaflığı artırır ve savunma mekanizmalarına başvurma eğilimini düşürür.
  • Karşılıklı Anlayış: Partnerimizin savunma mekanizmalarını anlamak ve onlara karşı sabırlı olmak, ilişkideki stresi azaltabilir ve daha derin bir bağ kurmamıza yardımcı olabilir.
 

Bu konularda kendimizi geliştirmeye çaba sarf etmek, ilişkilerde savunma mekanizmalarının kullanımını azaltmanın yanı sıra daha sağlıklı ve açık iletişim kurma konusunda çok yardımcı olur.

Kişisel Gelişim İçin Öneriler

Bu makalede, savunma mekanizmalarının psikolojideki yerinden ve bunların günlük yaşam üzerindeki etkilerinden bahsettik. Özellikle adaptif ve maladaptif mekanizmaların farkındalığı, bireylerin kendileri ve ilişkileri üzerinde büyük bir fark yaratabilir. Kişisel gelişimi destekleyen bu mekanizmalar, ruh sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için önemlidir.

Psikolojik sağlığın ve sağlam ilişkilerin geliştirilmesinde savunma mekanizmalarının rolü göz ardı edilemez. Bu bilinçle yola çıkarak, şüphesiz ki kendi mekanizmalarımızı daha iyi tanımak için biraz çaba göstererek, duygusal zeka ve öz farkındalık kapasitemizi geliştirebiliriz. Daha sağlıklı savunma stratejileri geliştirmek için terapi desteği alabilirsiniz.

Sık Sorulan Sorular

Savunma mekanizmaları, psikolojide çeşitli şekillerde karşımıza çıkar. Bu mekanizmalar arasında inkar, yansıtma, yer değiştirme, yüceltme, bastırma-baskılama, özdeşleşme ve gerileme bulunur. İnkar, kişinin kabul etmek istemediği bir gerçekliği görmezden gelmesidir. Yansıtma ise kişinin kendi kusurlarını başkalarında görmesidir. Yer değiştirme, duyguların asıl kaynağı yerine başka bir nesne veya kişiye yönlendirilmesidir. Yüceltme, birinin ya da bir şeyin gerçek değerinden daha üstün gösterilmesidir. Bastırma-baskılama, hoş olmayan düşüncelerin veya duyguların bilinçaltına itilmesidir. Özdeşleşme, başka bir kişinin özelliklerini benimseme eğilimidir. Gerileme ise bireyin daha çocuksu bir davranış seviyesine dönmesidir.

Savunma mekanizmaları, insanların kötü hissetmelerine neden olan düşünceler, kişiler veya olaylardan kaçınmak için geliştirdikleri davranışlardır. Freud, bu davranışların kişiler tarafından bilinçli ve kontrollü bir şekilde yapılmadığını, insanların hüzün, suçluluk, öfke ve utanç gibi duygulardan kaçınmak için bu mekanizmalara başvurduğunu belirtmiştir.

İnsanlar, savunma mekanizmalarını bilinçsiz bir şekilde kullanır. Bu mekanizmalar, kişinin kaygılarını azaltmasına ve tehdit altında hissettiği benliğini korumasına yardımcı olur. Ancak, savunma mekanizmaları sürekli kullanıldığında anormal bir nitelik kazanabilir ve yalnızca geçici bir fayda sağlar, kalıcı çözümler sunmaz.

Düşünselleştirme savunma mekanizması, duyguların bilişten ayrılmasının, yani soyut düşünmeyle duygusal tepkilerin birbirinden uzaklaştırılmasının, yalıtmadan daha ileri düzeyde bir ayrılma sürecidir. Yalıtmayı kullanan kişi, bu davranışı bilinçli olarak yapar ve nedenini anlayabilir. Düşünselleştirme ise, duygusal deneyimlerin daha fazla soyutlanarak düşünce süreçlerinden uzaklaştırılması anlamına gelir.

Picture of Kln. Psk. Burak Uçkun
Kln. Psk. Burak Uçkun

Hipnoterapi diplomasını dünyanın ulusal akreditasyona sahip ilk Hipnoterapi Akademisi olan, ABD Los Angeles’taki HMI College of Hypnotherapy‘de aldı. İstanbul Nişantaşı Üniversitesi “Psikoloji” bölümünden, yüksek onur derecesiyle bölüm ikincisi olarak mezun oldu. “Klinik Psikoloji” alanında Yüksek Lisans eğitimini İstanbul Beykent Üniversitesi‘nde başarıyla tamamlayarak, Uzman Klinik Psikolog unvanını aldı. Psikoloji alanındaki uzmanlığının yanı sıra inşaat mühendisliği lisans diplomasına da sahip olan Klinik Psikolog Burak Uçkun, "American Hypnosis Association" akredite hipnoterapistler listesinde yer almaktadır. Yetişkinler için Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoterapi yönelimli Psikoterapi hizmetleri vermekle beraber alandaki uzmanlara Hipnoz eğitimleri de vermektedir.

Yazarın Tüm Makaleleri
Picture of Kln. Psk. Burak Uçkun
Kln. Psk. Burak Uçkun

Hipnoterapi diplomasını dünyanın ulusal akreditasyona sahip ilk Hipnoterapi Akademisi olan, ABD Los Angeles’taki HMI College of Hypnotherapy‘de aldı. İstanbul Nişantaşı Üniversitesi “Psikoloji” bölümünden, yüksek onur derecesiyle bölüm ikincisi olarak mezun oldu. “Klinik Psikoloji” alanında Yüksek Lisans eğitimini İstanbul Beykent Üniversitesi‘nde başarıyla tamamlayarak, Uzman Klinik Psikolog unvanını aldı. Psikoloji alanındaki uzmanlığının yanı sıra inşaat mühendisliği lisans diplomasına da sahip olan Klinik Psikolog Burak Uçkun, "American Hypnosis Association" akredite hipnoterapistler listesinde yer almaktadır. Yetişkinler için Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoterapi yönelimli Psikoterapi hizmetleri vermekle beraber alandaki uzmanlara Hipnoz eğitimleri de vermektedir.

Yazarın Tüm Makaleleri

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Sorularınız mı var?

Telefon veya e-posta ile irtibata geçmekten çekinmeyin