Panik bozukluk, günümüzde pek çok kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen, aniden ortaya çıkan ve beklenmedik panik ataklarla karakterize bir anksiyete bozukluğu türüdür. Bu rahatsızlık, kişilerin sadece fiziksel ve psikolojik sağlıklarını değil, aynı zamanda sosyal ve profesyonel yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu makalede panik bozukluğun ne olduğunu, belirtilerini, nasıl teşhis edildiğini ve tedavi yöntemlerini ele alıyoruz. “Panik bozukluk” hakkında bilinçlenmek, bu durumu yaşayan kişilerin, yaşadıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Yazı İçeriği:
Panik Bozukluk Nedir?
Panik bozukluk, anksiyete bozuklukları arasında yer alan bir rahatsızlıktır. Panik bozukluğu olan kişiler, tekrarlayan ve beklenmedik panik ataklar yaşarlar. Bu ataklar arasında bir sonraki atak ne zaman ve nerede olacak diye sürekli endişelenirler. Bu endişe bazen evden dışarıya çıkmalarını bile engelleyebilir. Panik bozukluğun temel özelliği olan tekrarlayan panik atakların belirtileri diğer sağlık problemlerinin belirtileriyle benzerlik gösterebileceği için, panik atak geçirenlerin öncelikle bir hekime başvurarak kapsamlı bir sağlık kontrolünden geçmesi faydalı olur.
Panik Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Panik bozukluğun en belirgin özelliği, tekrarlayan panik ataklar ve kaçınma davranışıdır. Çoğu panik atağın süresi tipik olarak 10 ila 30 dakika arasında değişirken, bir saate kadar sürdüğü bilinen durumlar da olmuştur. Bir panik atak sırasında şu belirtilerden bazıları görülebilir:
- Hızlı kalp atışı
- Terleme
- Titreme,
- Nefes darlığı
- Boğulma hissi
- Mide bulantısı
- Baş dönmesi
- Depersonalizasyon
- Derealizasyon
- Kontrolü kaybetme korkusu
- Ölüm korkusu
- Uyuşma veya karıncalanma
- Üşüme veya sıcak basması
- Göğüs ağrısı veya kalp krizi gibi belirtiler
Bu belirtiler kişinin günlük hayatını işlevsel bir şekilde sürdürmesini oldukça zorlaştırabilir.
Panik Bozukluğun Teşhisi Nasıl Konulur?
Panik bozukluğun teşhisi, bir klinik psikolog veya psikiyatristin belirtilerinizi DSM-5’e göre değerlendirilmesinin yanı sıra bir hekim tarafından yapılan fizyolojik değerlendirmeler yardımıyla konulur.
Panik atak belirtilerinin çoğunun farklı sağlık sorunlarının da göstergesi olabileceği unutulmamalıdır. Bu belirtiler her zaman kesin bir panik atak belirtisi değildir. Örneğin, şekeriniz düştüğünde de bu belirtilerin bazılarını görebilirsiniz. Baş ve karın ağrısı, solukluk, bulanık görmeye başlama, konuşma zorluğu, uyuşukluk, terleme, taşikardi gibi durumlar, orta şiddetteki hipoglisemiye de işaret ediyor olabilir.
Genellikle, 4 veya daha fazla panik atak geçirdiyseniz ve sürekli bir sonraki atak ne zaman gelecek diye endişe içindeyseniz, panik bozukluğu teşhisi konulabilir.
Ataklarınızın sıklığı durumunuzun ciddiyetine göre değişecektir. Bazı kişiler ayda bir veya iki kez atak geçirirken, bazıları haftada birkaç kez atak geçirebilir.
Panik ataklar korkutucu olmakla birlikte zararlı değildir. Herhangi bir fiziksel hasara yol açmazlar ve kişinin bir atak yaşadıktan sonra hastaneye kaldırılması olası değildir.
Panik Bozukluğu DSM 5 Tanı Kriterleri
A. Yinelenen beklenmedik panik atakları.
Bir panik atağı, dakikalar içinde doruğa ulaşan ve o sırada aşağıdaki belirtilerden dördünün (ya da çoğunun) ortaya çıktığı, birden yoğun bir korku ya da yoğun bir içsel sıkıntının bastırdığı durumdur:
- Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması
- Terleme
- Titreme ya da sarsılma
- Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma durumu
- Soluğun tıkanması durumu
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma durumu
- Terleme, titreme, ürperme ya da ateş basması durumu
- Uyuşmalar
- Gerçek dışılık (kendinden kopma ya da yabancılaşma durumu)
- Denetimi yitirme ya da çıldırma korkusu
- Ölüm korkusu
B. Ataklardan en az birinden sonra, diğerlerinden biri ya da her ikisi de bir ay( ya da daha uzun bir süreyle) olur:
- Başka panik atakların olacağı ya da bunların olası sonuçlarıyla (örn. denetimi yitirme, kalp krizi geçirme, çıldırma) ile ilgili sürekli bir kaygı duyma, tasalanma.
- Ataklarla ilgili olarak, uyum bozukluğu ile giden davranış değişiklikleri (örn. spor yapmaktan ya da tanıdık, bildik olmayan durumlardan kaçınma gibi panik atağı geçirmekten kaçınmak için tasarlanmış davranışlar) gösterme.
C. Bu bozukluk, bir maddenin (örn. kötüye kullanılan bir madde, bir ilaç) ya da başka sağlık durumunun (örn. hipertiroit, kalp-akciğer hastalıkları) belirtilerine bağlanamaz.
D. Bu bozukluk başka bir bozuklukla açıklanamaz.
Panik Bozukluk Tedavisi Nasıl Yapılır?
Panik bozukluğun tedavisi, öncelikle panik atakların sayısını azaltmayı ve belirtileri hafifletmeyi hedefler. Tedavi genellikle ilaçlar ve psikoterapi kombinasyonuyla yapılır.
İlaç Tedavisi
Doktorunuz, panik bozukluğunun semptomlarını hafifletmek için anti-anksiyete ve antidepresan ilaçlar kullanmanızı önerebilir. Bu ilaçlar, panik atakları önlemeye yardımcı olabilir ancak tedaviye başladıktan sonra ilaçların tam etkisini göstermesi birkaç hafta sürebilir. Bu nedenle sabırlı olmak gerekir. İlaç tedavisiyle beraber psikoterapiye başlanması faydalı olur. Antidepresanların etkili hale gelmesi 2 ila 4 hafta, tam etkinliğe ulaşması ise 8 hafta kadar sürebilir. Etkili olmadıklarını düşünseniz bile ilaçlarınızı almaya devam etmeniz önemlidir. Sadece doktorunuz bırakmanızı söylediğinde kullanmayı bırakın.
Konuşma Terapileri
Bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi konuşma terapileri, panik ataklara nasıl tepki verdiğinizi ve kaygılı düşüncelerinizi nasıl değiştirebileceğinizi öğrenmenize yardımcı olur. Psikoterapistiniz, panik ataklar sırasında nasıl sakin kalabileceğinizi öğretirken aynı zamanda günlük hayatınızdaki beklenti anksiyetesi ve stresi nasıl azaltabileceğiniz konusunda yeni bilişsel ve davranışsal beceriler kazanmanıza yardımcı olur. Problemin temelindeki kişisel sebeplerinizi keşfetmeniz ve yeniden çerçevelemeniz konusunda da size rehberlik eder. Panik bozukluk için hipnoz tedavisi de etkili bir tamamlayıcı terapidir.
Panik Bozukluğun Komplikasyonları Nelerdir?
Panik bozukluğu yaşayanlar, ataklar sürdükçe günlük yaşamın stresiyle başa çıkmakta, işyerindeki performansında veya sosyal ortamlarda bulunma konusunda zorluklar yaşayabilir. Bazı insanlar kaçma imkanı olmayan yerlere girmekten veya panik atak geçirip yardım alamayacaklarından korktukları için evlerinden çıkamazlar. Bazı insanlar da stresi hafifletmek için alkol veya uyuşturucu kullanabilirler.
Bu rahatsızlık uzun vadede depresyona yol açabilir, günlük hayatın normal görevlerini yerine getirmekte zorluk çekmenize neden olabilir.
Bu nedenle, eğer panik bozukluğu belirtileri yaşadığınızı düşünüyorsanız, vakit geçirmeden bir uzmanına başvurmanız faydalı olur. Böylece psikoloğunuz ve psikiyatristiniz sizin için en uygun tedavi planını oluşturarak bu problemi aşmanız konusunda size destek olabilir. Erken teşhis, probleminizi daha karmaşık hale gelmeden aşmanızı sağlar.
Panik Bozukluk İle Yaşamak İçin İpuçları
- Stres yönetimi, nefes teknikleri ve gevşeme tekniklerini öğrenin.
- Düzenli olarak fiziksel aktivite yapın. En güzeli, yürüyüştür.
- Sağlıklı beslenin.
- Uyku düzeninize dikkat edin.
- Alkol ve kafein tüketimini azaltın veya bırakın.
- Duygularınızı güvendiğiniz kişilerle paylaşın, içinize atmayın.
- Terapi alın.
- Doktorunuzun veya psikoloğunuzun önerilerine uyun.
Sık Sorulan Sorular
Panik bozukluk, genellikle profesyonel yardım olmadan kendiliğinden geçmez. Uygun tedavi ve destekle, birçok kişi belirtilerini yönetebilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir.
Evet, panik bozukluğun tedavisi mümkündür. Tedavi genellikle ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemlerinin bir kombinasyonuyla olur. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), panik bozukluk tedavisinde yaygın olarak kullanılan kanıta dayalı bir terapi yöntemidir.
Panik bozukluğun kesin nedeni bilinmese de, genetik, stresli yaşam olayları, belirli kişilik özellikleri ve beyindeki kimyasal dengesizlikler dahil olmak üzere bir dizi faktörün etkili olduğu düşünülmektedir.
Panik bozukluk, bireyin beklenmedik ve yoğun korku veya endişe dalgaları yaşadığı, anksiyete bozuklukları kategorisinde bir ruh sağlığı problemidir. Bu korku dalgaları genellikle panik atak olarak adlandırılan, bazı rahatsız edici fiziksel belirtilerle birlikte gelen yoğun duygusal tepkilerdir. Her panik atak, panik bozukluğa işaret etmez.
Panik bozukluk, bireyin yaşadığı belirtilerin ve atakların sıklığı, şiddeti ve süresi gibi faktörlere dayanarak, genellikle bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme sonucunda teşhis edilir.